Üsküdar Üniversitesi yeni eğitim-öğretim yılına merhaba dedi
Üsküdar Üniversitesi yeni eğitim-öğretim yılına merhaba dedi
Yeni eğitim-öğretim yılının ilk dersini Prof. Dr. Hasan Mandal verdi.
Üsküdar Üniversitesi 2023-2024 Akademik Yılı açılışı düzenlenen törenle gerçekleştirildi. Yeni eğitim-öğretim yılının ilk dersini TÜBİTAK Lideri Prof. Dr. Hasan Mandal verdi.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr., Osmanlı’dan bu yana toplumda iki tip kimliğin var olduğuna dikkat çekti. Dr. Nevzat Tarhan, Türkiye’de iki kutup arasında bir gel-git yaşandığını ve bunun da kültürel karmaşaya yol açtığını söyledi. Bu durumu bir kimlik bunalımı olarak değerlendiren Tarhan, Cumhuriyetin 100. yılında bu kimlik bunalımını aşmak için yapılması gerekenler olduğunu sözlerine ekledi.
Davranış bilimleri ve sağlık alanında ülkemizin ilk tematik üniversitesi olarak yola çıkan ve başta tıp, sağlık, bilim ve teknoloji olmak üzere farklı alanlarda birçok akademik çalışmaya öncülük eden Üsküdar Üniversitesi, 2023-2024 Akademik Yılını düzenlenen törenle açtı. .
Üsküdar Üniversitesi’nde yeni eğitim-öğretim yılının ilk dersini Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal verdi. Prof. Dr. Hasan Mandal, ‘Acil Çözüm Gerektiren Zorluklara Yenilikçi Bilim ve Teknoloji Yaklaşımı’ başlıklı bir sunum yaptı.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan açılış konuşmasını yaptı
Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşke Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda düzenlenen törenin açılış konuşmasını Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yürütme Üst Kurulu Başkanı Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan yaptı.
Konuşmasına “Yeni eğitim-öğretim yılımız hayırlı olsun” diyerek başladı. Sözlerine şöyle başlayan Tarhan, koridorların öğrencilerle daha canlı hale gelmesiyle üniversite atmosferinin solunduğunu, üniversitelerin sadece bilginin aktarıldığı yerler değil aynı zamanda insanların sosyalleştiği, kültür aktardığı alanlar olduğunu söyledi.
O kurucu ekibe çok şey borçluyuz…
Prof. Dr. Tarhan, açılış töreninin Cumhuriyetin 100. Yıl törenleriyle birleştiğini belirterek,
“İstanbul’un işgal edildiği dönemde Anadolu’da bir hareket uyandı, tarihçilerin deyimiyle dönemin İstanbul hükümetinin sessizce desteklediği bir hareket… O hareketin kurucu kadrosuna çok şey borçluyuz. “Kurucu önder Mustafa Kemal Atatürk’e ve ordu mensuplarına çok şey borçluyuz.” söz konusu.
Kültürel karmaşamız hala devam ediyor
Cumhuriyetin 100. yılını kutlamanın önemine işaret eden Tarhan, bir yönetim biçiminden diğerine geçişin travmatik olduğunu, bu tür olayların gerçek ve sağlıklı bir şekilde aşılması gerektiğini söyledi.
Ortadoğu’yu 400-500 yıl kardeşçe yöneten ve çok hoş izler bırakan imparatorluğun, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçerken baba kaybı gibi büyük bir toplumsal yapıya ve değere sahip olduğunu anlatan Tarhan, teslim edildiğini belirterek, şöyle konuştu: “Böyle atalarımızı bırakıp Cumhuriyeti kurduğumuzda yas tutamadık, tam bir yas haline getirdik. Bunun sonucunda da kültürel karmaşamız hala devam ediyor.” Şu şekilde konuştu:
Toplumdaki kutuplaşmanın ve yaşam tarzı kutuplaşmasının eskiyle barışarak, eskinin artılarını ve eksilerini görerek düzeleceğine işaret eden Tarhan, geçmişi görmezden gelerek geçiş yapmaya çalıştıklarını belirtti.
Cumhuriyetin 100. yılında kimlik krizini aşmak için yapılacak çok şey var
Prof. Dr. Tarhan şunları söyledi:
“Toplumda şu anda iki tür kimliğin ortaya çıkmasının nedenlerinden biri de bu. Biri Batı’yı kutsallaştıran bir toplum, diğeri ise sadece anakronik dediğimiz Osmanlı’yı gelenekçi bir şekilde savunan bir grup insan… Türkiye iki kutup arasında, bir tür gelgit içinde… Bu bir kimlik krizi. Bu bir kültürel kimlik krizidir, sosyolojik bir kimlik krizidir. “100’üncü yılında bu kimlik krizini aşmak için yapılması gerekenler var.”
Tarhan, Cumhuriyetin kuruluş dönemindeki gibi olmadığını da anlatarak, şöyle devam etti:
“Dünyada Cumhuriyetin ilk yıllarındaki konjonktürün aynısını bugün de yaşıyormuş gibi davranıp, ‘100 kişinin kafasını keseceksiniz, bu bu’ diyerek totaliter bir yaklaşımı savunmak anakronizmdir. bu insanlar nasıl reform yapacaklar’. Cumhuriyetin de kendine has bir evrimi var. 1950’de demokratikleşti ve şimdi daha küresel hale geliyor. Cumhuriyetin temeli ifade özgürlüğüdür. İfade özgürlüğünün olduğu yerde fikirler çatışır. Fikirler çarpıştığında gerçekler ortaya çıkar. Bu nedenle özgürlükçü bir Cumhuriyete ve özgürlükçü bir demokrasiye doğru geçişi yapmamız çok önemli.”
BM Gazze’deki çözümü kilitledi
Konuşmasında İsrail-Filistin meselesine de dikkat çeken Tarhan, BM yapısının Gazze’de çözümü kilitlediğini söyledi.
Tarhan, BM’nin Dünya Parlamentosu gibi olması gerektiğini belirterek, BM’nin şu anda otoriter ve totaliter bir yönetim olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Tarhan, “Cumhuriyet’in 100. yılında bu coğrafyadan en az 5-6 fizik ödülü, kimya ödülü, matematik ödülü vs. olsun isterdik ama maalesef olmadı.” dedi.
Doğru soruyu sorabilmenin soruyu cevaplamaktan daha değerli olduğunu vurgulayan Tarhan, Türkiye’nin kimlik karmaşasını aşacağını sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Nazife Güngör: “Gençleri geleceğe hazırlıyoruz”
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, konuşmasında üniversite olarak kısa zamanda çok iş yaptıklarını, güçlü akademik ekip ve insan odaklı bakış açısıyla gençleri geleceğe hazırladıklarını belirtti.
Prof. Dr. Hasan Mandal’dan ilk ders: “Acil Çözüm Gerektiren Zorluklara Yenilikçi Bilim ve Teknoloji Yaklaşımı”
Yeni akademik yılın ilk dersini Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal verdi. Öğrencilere “Acil Çözüm Gerektiren Zorluklara Yenilikçi Bilim ve Teknoloji Yaklaşımı” başlıklı sunumla konuşan Prof. Dr. Hasan Mandal, “2023-2024 eğitim-öğretim yılının hayırlara vesile olmasını ve hayata geçmesini temenni ediyorum. , kelimelerle değil. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı olması nedeniyle bu daveti anlamlı buldum. “Doğru anlarsak Türkiye’nin gelecek yüzyılını konuşacağız.” söz konusu.
Misyonumuz bilim, teknoloji ve yenilik üretmek!
“Bir taraftan Cumhuriyetimizin gelecek yüzyılına hazırlanırken diğer taraftan maalesef Gazze’de yaşananlara da şahit oluyoruz.” Mandal şunları söyledi ve şöyle devam etti:
“Üniversitede yakınlarını kaybeden öğrenciler ve profesörler var. Allah’tan rahmet diliyorum. Bu duruma seyirci kalıp seyirci kalmak mümkün değil ama ne yaptığımız, nasıl yaptığımız önemli. Buradaki görevimiz temsil noktasında bilim, teknoloji ve yenilik üretmektir. Artık buna olan ihtiyaç geçmişe göre çok daha fazla. Geçmişte bu bir tercihti, şimdi ise bir zorunluluk. Daha fazla bilim üretmek ve bilimi değere dönüştürmek dünden daha fazla sorumluluğumuzdur. Düne göre daha fazla öğrenci yetiştirmek ve öğrenci yetiştirirken sadece bilgi aktarmakla kalmayıp, bilgiyi kullanmasını sağlamak…”
Üsküdar Üniversitesi’nden 18 lisans öğrencisinin TÜBİTAK bursiyeri olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Mandal, Üsküdar Üniversitesi’nden 2018-2023 yılları arasında 233 kişiye nitelikli insani gelişme desteği verildiğini söyledi.
Üsküdar Üniversitesi Bilim Ödülleri sahiplerini buldu
Törende ‘ Bilim Liderliği Ödülü’TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan MandalProf. Dr. Nevzat Tarhan’a, ‘ ‘Genç Bilim İnsanı Ödülü’Prof. Dr. Hasan Mandal ve Prof. Dr. Nazife Güngör Dr.Öğretim Üyesi Cihan Taştanve ‘Umut Veren Bilim Adamı Ödülü’ Üsküdar Üniversitesi öğrenci ve danışmanlarına geliştirdikleri projeler ve aldıkları ödüller nedeniyle verildi. Ödülleri Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Atasoy, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hikmet Koçak, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Konuk takdim etti.
‘Üsküdar Üniversitesi Özel Ödülü’ Türkiye Milli Voleybol Takımı’na verildi
Törende’ Üsküdar Üniversitesi Özel Ödülü’de Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve Üsküdar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Furkan Tarhan ve Prof. Dr. Nazife Güngör tarafından, Türkiye Milli Voleybol Takımı adına Milli Voleybolcu ve Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü 1. Sınıf Öğrencisi İlkin Aydın‘a verildi.
Şampiyonada giydiği imzalı formayı kendisine hediye etti.
İlkin Aydın, kendisine şampiyonluk müsabakalarında giydiği, Milli takım oyuncularının imzasını taşıyan formayı hediye etti.
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel Bağlantı ve Tasarım Bölümü öğrencisi de olan milli voleybolcu Birinin Aydın, törende yaptığı konuşmada, “Bir meslek sahibi olup aynı zamanda eğitim almanın ne kadar zor olduğunu sanırım biliyorsunuz. Türkiye’de. Bana bu fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ederim, çünkü spor ne kadar meslek haline gelse de olası sakatlıklar nedeniyle her zaman durma noktasına gelebiliyor. Bu yüzden her zaman elimde bir diploma olsun istedim. Şu ana kadar çok çabaladım ve şu anda Üsküdar Üniversitesi’nde olduğum için çok mutluyum. “Bana bu fırsatı veren herkese teşekkür ediyorum” söz konusu.
Törende cübbelerini giydiler
Yeni Akademik Yıl Açılış Töreni kapsamında Akademik Yükseltme ve Kıyafet Giyme Töreni de gerçekleştirildi.
Törende Doçentlikten Profesörlüğe, Doçentliğe ve Doktora terfi eden akademisyenlere cübbeleri verildi.
Tören aile fotoğrafıyla sona erdi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı